Ay: Eylül 2024

15 Eylül, 2024

UMARSIZCA

Kaç durak geçiyor Sayamıyorum Kaç insan inip biniyor Farketmiyorum  Kaç saat geçiyor Anlamıyorum Ben kaçları umursamayanım  Ben kaçları umursamazken  Etrafında olup bitenleri görmeyenim Ben görmezken o olup bitenleri Yine de yakaladığı yerden  Umarsızca devam edenim

15 Eylül, 2024

İ Z M İ R

İlhamım bu şehir Değmeden kimsenin gözlerine  Geçerim en kalabalık sokaklardan Ve en son da bu diyarda, Sessiz çığlıklarım söyler şarkımı. İnsan duymasa da bilirim ben, Dokunur onlar birilerine.  Ve sonra gelir birileri de benim hayatıma dokunur.  Hissederim her birini, Tanırım ben insanları tâ eskilerden. Eski dediğime bakmayın ait değil zaman buraya. Zaman bütün tünellerin ortak yolu, tek atmosferi gibi’ Nereye gitsen zaman kokar orası.  Nerde […]

15 Eylül, 2024

Son Kalan Kırıntılarımdı

Kapandım tâ içime Gömdüm kendimi yatağın en derinlerine Çıkaramaz kimse Görmez de insan Tabi duymazlarda derinlerde attığım çığlıkları, Bilmezler beni.. Çok kez kaybettim kendimi insanların arasında’ Ama şimdi;  Kapattığım perdemin ardından uzağım artık size. Beni oyuna dahil etmeyin! Diskalifiye oldum, Zaten kendimden kalan son kırıntılarımdı bu size harcadıklarım’

15 Eylül, 2024

İnsan

Annenin doğurduğu değil bu aynadaki sen Ne de babanın büyüttüğü’ Ya da bir başkasının.. Değilsin ki hiç biri, Sadece insansın; sadece nankör olansın sen! Kaba mı oldu ? Bu sabah aynada görmüştün oysaki Kabul et insansın sen !

15 Eylül, 2024

Derin bir o kadar da yüzeysel

Derin ama yüzeysel Yüzeysel yaşayıp derinden hissetmek diye bir kânunun hayat bulmuş insanları  Bizleriz o insanlar Bizler; Hevesimizin kursakta olduğu vakit uykuya dalanlarız’

15 Eylül, 2024

Günün Sonunda

Herkes bir gün gider Ya mezara ya daa.. Genellikle gidilen yer eninde sonunda mezardır. Biz toprağa karışanları kast edelim. İlk zamanlar canımız çok yansa da günden güne daha az anımsarız.  Aramızda olmayışını kabul etmek için gidişine kılıflar uydururuz. Bahanelerimiz amacını destekler ve dünyanın akışına girmemizi kolaylaştırır. Ve o akış bazen zalimce ilerlediğinde bizim canımız yanar ve dururuz. Durduğumuzda bize merhamet gösterecek olanın yokluğunu farkederiz ve […]