Renklerin
‘Herkes renk körü mü neden kırmızıma kimse kırmızı demiyor ?’
Aynı yerde yaşamaya devam etsen de hiç bir şey küçükken gördüğün renkte değil gibi renkler mi değişiyor ? Tabi ki hayır! olaylar hep aynı.
Değişimin kendisi olan sensin
Her sene yeni bi renk daha görüyorsun.
Bu büyümek demek oluyor.
Yeni renkler görmek elbette güzel bir şey ama bahsettiğim renkler gökkuşağındaki renklerse güzel!
Olaylar olgular her şey her zaman olduğu gibi, hatta sen büyürken yadırgayıp kendi kendine düşünüp soruyorsun bazen değişen ne diye ama bir türlü anlamlandıramıyorsun!
Neden anlamlandıramıyorsun bunu hiç düşündün mü?
Biz toplum olarak genelde bir şey yaşadığımızda hep olaylarda takılı kalırız. Çoğumuz ordan ne almamız gerektiği hakkında ya da sorgulamak amaçlı neden şimdi bunu yaşadık diye düşünmeyiz. Oysa bir yerde hareket varsa orda değişim vardır demektir. Bir yerde olaylar oluyorsa bizim bir şeyleri görmemiz içindir. Hissetmek bize detaydaki rengi gösterir bazen şahit olduğumuzda bazense hikayedeki ana karakter olduğumuzda bize renkler sunulur.
Her yıl yeni bir yaş alırız ama hepimiz biliriz ki bizi büyüten şu 365 sayısının döngüsü değildir.
Yaşadıklarımız..
Yaşayacak olduklarımızın korkusu..
En çok da endişelerimiz bizi büyütür. Çünkü bir sonrakini düşünürken savunma mekanizmamız günden güne güçlenir.
Bu güçlenme bizim göz bebeklerimizi besler ağlamalarımız gülmelerimiz aslında her biri besindir bizim gözlerimize.
Onlar ne kadar iyi beslenirlerse bize renkleri o kadar iyi aktarırlar.
Bu gün kırmızıyı görüyorsan 1 yıl sonra kırmızının koyu veya açık tonlarını görebiliyorsun. Renkler sabittir ve hep aynı sayıdadır. Kimisi karışımdan doğmuş kimisi saflığıyla tek oluşuyla duruyor orada. Sadece senin onları keşfin zaman isteyen bir şey.. Şimdi Herkese verdiğin onca zamanı tek tek toplayıp kendine geri ver. Çünkü görecek olduğun daha çok renk var.